İlçemizde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 96.Yıldönümü Coşkuyla Kutlandı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 96. Yıldönümü, 28 Ekim Pazartesi günü saat 13.00 da Kaymakamımız Emine KARATAŞ, Belediye Başkanı İdris GÖRÜKMEZ, Kurum Amirleri, Okul Müdürleri, Öğretmen ve Öğrenciler, Sivil Toplum Kuruluşları, Mahalle Muhtarlarımız ve Halkımızın katılımlarıyla töreni başladı.
Atatürk Anıtına Kaymakamlık Makamı ve Belediye Başkanlığı çelenklerinin sunumundan sonra Saygı duruşunda bulunuldu akabinde İstiklal Marşı’nın okunmasıyla tören sona erdi.
29 Ekim Salı günü saat 09.30’da Kaymakamımız Emine KARATAŞ Makamında tebrikleri kabul etti. Tebriklerin kabulünden sonra kutlamalar, saat 10.00 Laçin Çok Programlı Anadolu Lisesi, bahçesinde protokol üyeleri, öğrenciler ve vatandaşların katılımı ile devam etti. Protokol üyelerinin, Öğrencilerin ve Vatandaşların bayramını kutladı.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Kaymakamımız Emine KARATAŞ yaptı. Yapılan resmigeçit töreninin ardından günün anlam ve önemi ile ilgili şiirler okundu, orotoryo, halkoyunları gösterisi düzenlendi.
Kaymakamımız Emine KARATAŞ günün anlam ve önemini belirten konuşmasında;
Değerli Arkadaşlarım;
Her sene olduğu gibi, bu yılda Cumhuriyet Bayramı’mızı büyük bir coşku ve şeref ile kutlayacağız. Cumhuriyet Bayramı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923 ‘de Cumhuriyet yönetimi ilan etmesi anısına, her yıl kutladığımız bir bayramdır.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin onuncu yıl kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10.yıl Nutku’nda ‘’ en büyük bayram ‘’ olarak nitelendirilmiştir.
Neden en büyük bayram olarak nitelendirilmiştir?
Çünkü en büyük kolaylıkla tamamlanmış değildir, Özellikle 19 yy da başlayan çöküş süreci, Osmanlı Devleti’ni 20 yy da tamamıyla bitirme noktasına getirmiştir. Hepimizin malumu olduğu gibi, I. Dünya Savaşı neticesinde imzalanan Mondros Mütarekesi ve sonrasında Sevr Osmanlı devleti için adeta yıkım olmuş; yurdun çeşitli yerleri işgal edilmiş, tersaneleri ele geçirilmiş, silahlarına el konulmuştur. Ve tarihten o zamana kadar aziz şehitlerimizin kanları ile sulanmış kutsal vatan toprakları ecnabi çizmeleri altına alınmıştır.
Böyle bir ortamda doğdu Gazi Mustafa Kemal, böyle bir ortamda doğdu milli mücadele, böyle bir ortamda doğdu Cumhuriyet,19 Mayıs 1919 bu anlamda milattı ve Milli Mücadelenin siyasi, hukuki ve fiili olarak başladığı tarihtir. Ve akabinde gerçekleştirilen, Amasya Kongresi, Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi ve TBMM’nin açılışı bu sürecin önemli adımlarındandır. İstiklalin Milletin azim ve kararına bağlı olduğu sürekli vurgulanmıştır. Elbette bu aşamaya kolaylıkla varılabilmiş değildir; bu uğurda birçok şehit verilmiş, birçok insanımız gazi olmuş, kadınlar dul, çocuklar babasız, anneler evlatsız kalmıştır. Mali imkânlarımız ise neredeyse sıfıra yakındır. Gerçekten istiklalimizi kurtaran Allah’ın yardımı ile milletin azim ve kararıdır.
Hani rahmetli Mehmet Akif söylüyordu ya:
Arkadaş! Yurduma alçaklara uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir belki yarın… belki yarından da yakın.
İşte bu süreç, Cumhuriyet yönetimi ile taçlandırıldı. Artık kadını ile erkeği ile millet yönetiminde söz sahibi oldu.
Unutmak mümkün müdür, Milli mücadele değerli kadılarımızın katkılarını? Değildir elbette; Halide Onbaşıya, Nezaket Onbaşıya, Halime Çavuşa, Gördesli Makbule’ye ve nicelerine selam olsun.,
Burada şunu da vurgulamak gerekir ki bazı çevreler Osmanlı devleti ile Türkiye Cumhuriyetini birbirinden farklı devletlermiş gibi algı operasyonu yapmaktalar Asla böyle düşünmemek gerekir zira biz imparatorluk bakiyesi bir devletiz. Her ne kadar yönetim sistemi değişmiş olsa da ki bu Osmanlı Devleti içinde vahidir- biz yine tek devletiz, tek milletiz. Cumhurbaşkanlığındaki yıldızlarda keza bunu ifade etmektedir.
Sözlerimizi nihayete erdirirken; Gazi Mustafa Kemal’i ve silah arkadaşlarını, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle yâd eder. Cumhuriyet Bayramımızı kutlarım.
